Temel Tıp Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Çetin, "Kanserden daha çok, geç kalmaktan korkmamız gerekiyor. Erken teşhis çok önemli. Erken teşhis için de ne yapmamız gerekiyor toplum olarak? Erken tarama programlarına katılmamız gerekiyor." dedi.
Prof. Dr. Bülent Çetin, yaptığı açıklamada, kanserin toplumda oldukça yaygın bir hastalık olduğunu söyledi.
Türkiye'de en sık görülen kanser türünün erkeklerde akciğer, kadınlarda ise meme kanseri olduğunu ifade eden Çetin, kanserin nedenleri arasında sigara, alkol kullanımı ve beslenme alışkanlıklarının, çevresel ve ailesel faktörlerin önemli yer tuttuğunu aktardı.
Çetin, her yaş grubunda kanserin görülebildiğini belirterek, 1-7 Nisan Kanser Haftası kapsamında insanlarda kanserle ilgili farkındalığın artırılmasını önemsediklerini vurguladı.
Basit önlemlerle insanların kendilerini kanserden koruyabileceğini anlatan Çetin, ilk adımın doğru beslenme, ikinci adımın ise sigarayı bırakmak olduğunu dile getirdi.
Çetin, sigara içilmediği zaman çoğu kanser türünün önlenmiş olacağını söyleyerek, "Yani baş boyun kanserleri ve mesane kanserleri vakalarına baktığımız zaman hastaların hepsi sigara kullanmış kişiler. Büyük bir kesimde, yüzde 80'i, yüzde 90'ında en önemli faktör sigara. Yani burada basit önlemlerle kendimizi aslında koruyabiliriz. Beslenme alışkanlıklarımız... Yani aslında kendimizde de çok iş bitiyor." ifadelerini kullandı.
"Kanser tedavi edilebilir bir hastalıktır"
Kanserin tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu ancak insanların bu konuda korkulara sahip olduğunu belirten Çetin, şöyle devam etti:
"Kanser dediğimiz zaman insanlarda bir korku oluşuyor. Ama şu anda biz ülke olarak kanserde oldukça iyi sonuçlar alıyoruz. Türkiye'de de şu anda çoğu hastamıza her türlü tedavi yöntemleri, gerek cerrahi gerek radyoterapi ve kemoterapi gerekse de hedefe yönelik tedaviler uygulanmaktadır. Kanser tedavi edilebilir hastalıktır. Çoğu hastalıklarda gençlerde özellikle testis tümörlerinde, lösemilerde (kan kanseri), lenfomada (lenf kanseri) biz kür sağlıyoruz. Çocukluk çağı kanserlerinde de hastayı tamamen hastalığından kurtarabiliyoruz. Bizim de böyle takip ettiğimiz çok sayıda hastamız var."
Kanserden değil, erken davranmamaktan korkulması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Çetin, şunları kaydetti:
"Kanserden daha çok, geç kalmaktan korkmamız gerekiyor. Erken teşhis çok önemli. Erken teşhis içinde ne yapmamız gerekiyor toplum olarak? Erken tarama programlarına katılmamız gerekiyor. Türkiye'de Sağlık Bakanlığının uyguladığı tarama programları var. Standart tarama programları var. Mesela belli bir yaştan sonra, işte 50 yaşından sonra yılda bir kere mutlaka gizli kan testi yaptırılmalı. Kadın hastalar 40 yaşından sonra yılda bir kere mamografi çektirmeli ve kendi meme muayenesini öğrenmeli. Hastaların bir kısmının da daha çok kendi meme muayenesini yapması gerekiyor. Bu da oldukça önemli bir yöntemdir. Çünkü ne kadar erken yakalarsanız o kadar çok iyi sonuçlar elde edebiliyoruz. Kolon kanserinde gizli kan testi veya kolonoskopi işlemi ise 50 yaşından sonra olmalı."