Hastanemiz Beyin ve Göğüs Cerrahisinde “MİA” yazılımının tanıtımı gerçekleştirildi.
Bu kapsamda beyin cerrahisindeki yazılımın hasta kayıt, vezne ödeme ve sonuç sorgulama sistemi ile göğüs cerrahisinde doktor, hemşire ve hastaların kâğıtsız mobil uygulama üzerinden kendi bilgilerine ulaşabileceği yeni model tanıtıldı.
Tanıtım programına; Rektör Prof. Dr. Yavuz Ünal, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Mahmut Başoğlu, Prof. Dr. Selim Eren, Prof. Dr. Cengiz Batuk, Genel Sekreter Prof. Dr. İdris Varıcı, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cengiz Çokluk, Başhekim Prof. Dr. Fatih Özkan, Başhekim Yardımcısı Doç. Dr. Davut Güven ve Hastane Yönetimi katıldı.
Rektör Ünal “Sürecin ilerleyen aşamaları, hastane yönetiminin bütünüyle dijitalleştirilmesi ve kâğıtsız hastaneye geçmekten oluşuyor”
Tanıtımın ardından konuşmasını gerçekleştiren Rektör Prof. Dr. Yavuz Ünal, OMÜ Tıp Fakültesinde dijitalleşme serüveninin bir aşamasını geride bıraktıklarına dikkat çekerek “Buradaki temel amaç, veriye hızlı erişim ve verinin işlenmesine imkân sağlamak. Başka bir deyişle insan kaynağını oluşturan personelimiz için insan onurunu koruyarak herhangi biriyle muhatap olmaksızın kendi işini kendi görebileceği bir sistem kurmak. Bunun ilerleyen aşamaları, hastane yönetiminin bütünüyle dijitalleştirilmesi ve kâğıtsız hastaneye geçmekten oluşuyor. Hekimlerimizin dışarıdan kendi hastalarıyla bağlantı kurması, kendilerine ulaşıldığında çevrim içi (on-line) olarak eş zamanlı veriye erişip yorum yapabilmesi, hem hekimlerimizi rahatlatacak hem de hasta teşhis ve tedavisindeki hizmet kalitesini arttıracaktır. Daha da önemlisi, özellikle bundan sonra ortaya koyacağımız klinik araştırmalar doğrultusunda Hastanenin elindeki verilerden ya da başvuran hastalarımızdan hareketle bölgeyle alakalı araştırma yapabilir hâle geleceğiz.” dedi.
Hastanemizde yeni bir dönem başladı
Dijitalleşmenin önemli araçları kiosk ve tabletler yoluyla sıfır kâğıt hedefli veri işlemenin önemli olduğunu dile getiren Rektör Ünal, dijitalleşme sürecinin detaylarına dair “Dijitalleşme serüveni içeresinde 2 tane ‘kiosk’ (dokunmatik ekrana sahip bilgi ve servis amaçlı elektronik terminal) denememiz oldu. Bu sayede sekreterin yükünü hafifletmek suretiyle hasta kendi işini görebilir hâlde olacak. Buradaki amaç; hastanın cep telefonundan durumunu görebilmesi, sıra alabilmesi, kendisine uyarı gelmesi, aldığı randevuyu iptal edebilmesi yoluyla insan yükünü hafifletmek, iş yükünü azaltmak, dolayısıyla denetlenebilir, yönetilebilir yeni bir sistem kurgulamaktı. 1 Ocak itibarıyla başlamıştık, bugün de açılışını yapıyoruz. 2 aylık bir süreç içerisinde denemesi gerçekleştirildi. İkinci bir aşaması da özellikle hemşirelik hizmetlerinde tabletleri kullanmak suretiyle doğrudan data (veri) eklenmesi ve kâğıt kullanımının olabildiğince düşürülmesini kapsıyor. Tabii burada ‘sıfır kâğıt’ tabirini kullanıyoruz, ama buna yönelik girişimlerimiz biraz zaman alacak. Kısa bir süre içerisinde bu süreci tamamlamayı planlıyoruz. Söz konusu sistem sayesinde; eş zamanlı olarak yapılan birtakım tetkiklerin ‘server’a (sunucu) aktarılması suretiyle sürecin yükü azalacak, böylelikle hem hemşirenin üzerindeki ağırlık hafifleyecek hem de hasta ile alakalı yapılan işlemler eş zamanlı olarak ilgili alandaki bütün arkadaşlar tarafından görülebilir hâle gelecektir. Bu anlamda Üniversitemiz Tıp Fakültesi Hastanesinde yeni bir dönem başladı diyebiliriz.” değerlendirmesinde bulundu.
Yazılım, OMÜ’nün özel şartlarına göre ayarlandı
Bu sistemin OMÜ’de ilk defa kullanıldığını söyleyen Rektör Ünal, devamında “Yazılım, Üniversitemizin özel şartlarına göre ayarlandı. Burada mümkün olduğu kadar ‘çipli kart’ kullanan vatandaşlarımızın doğrudan işlem yapmasını sağlamaya çalışıyoruz. Onlar için de buradaki kalabalığı engellemeyi ve de özellikle verdiğimiz hizmet kalitesinin artması noktasında hastanın mümkün olduğu kadar kısa sürede buradan çıkmasını sağlamayı arzu ediyoruz. OMÜ Tıp Fakültesi Hastanesi, bölgeye hitap ediyor, sadece lokalde kalan ve sıralı sayıda hastası olan değil, aksine bölgenin her tarafından ve her alandan hasta alan bir merkez. Dolayısıyla oluşturduğumuz kiosklar üzerinden bekleme süresini azaltmayı, kaliteyi arttırmayı ve hastaların psikolojik durumlarını dikkate alarak daha rahat bir ortam içerisinde hizmet almasını amaçladık.” şeklinde konuştu.
Önemli olan; insana saygının güçlendirilmesi ve hizmetin kaliteli hâle getirilmesi
Kioskların Hastanede daha önce denemesini yaptıklarını dile getiren Rektör Ünal, aynı zamanda Hastanedeki stresi azaltmayı ve yönetmeyi de hedeflediklerini belirterek konuşmasını şöyle sürdürdü: “Birtakım taleplerimiz oldu. Örneğin, bu hususta teknoloji okuryazarlığı da önemliydi ve nitekim sistemin yazılım ekibi, bölgedeki insan profilini de dikkate alarak mümkün olduğu kadar vatandaşlarımızın kendi işlerini görebileceği bir sistem kurdu. Aslında bu hem bizlerin hem de vatandaşlarımızın yükünü düşürüyor. Hasta kendi istediği hekimi seçebilir, isterse randevusunu iptal edip kendisine uygun zamanda randevu oluşturabilir. Burada önemli olan insana saygının güçlendirilmesi ve hizmetin kaliteli olmasıydı. Takdir edersiniz ki özellikle Hastane ortamında kalabalık oluştuğunda psikolojik birtakım gerginlikler yaşanıyor. Bütün bunları teknolojiyi kullanarak dijital dönüşümü tamamlamak amacıyla mümkün olduğunca insanı yıpratmamak ve nitelikli bir hizmet sunmak için gerçekleştirdik. 1 Ocak 2023, OMÜ Tıp Fakültesi Hastanesinde yeni bir başlangıç olarak tanımlandı. Süreç, önümüzdeki birkaç ay içerisinde farklı uygulamalarla devam edecek.”
Yeni sistemin mobil uygulama ile güçlendirilmesi rahatlık sağlayacak
Sistemin hekim açısından öneminin ise mobil uygulama ile güçlendirilmesi olduğuna işaret eden Rektör Ünal, “Doktorlarımız, hastanın evraklarına kâğıt üzerinde görme ihtiyacı olmadan bakabilecek ve her yerden hastaya ulaşım sağlayabilecek. Asistanı da hemşireyi de yönlendirme imkânına sahip olacak. Mobil sistem, hizmet kalitesini arttırmaya yönelik ciddi bir vakit kazandırarak gerek hekimlerimize gerekse hastalarımıza rahatlık sağlayacak. Yönetici açısından baktığımızda ise Hastanedeki bütün hareketi, anlık olarak görebiliyoruz ki bu da yönetim kolaylığı sağlıyor. Yani nerede müdahale edilmesine ihtiyaç var, ne zaman sürecin değerlendirilmesi gerekiyor? İşte bu noktalarda ciddi bir kolaylık sunuyor. Hekimlerimiz de KVKK’ya (Kişisel Verileri Koruma Kanunu) uyarak yetkili olduğu alanda hastanın sadece anlık değil, geçmişe yönelik hikâyesini de görebiliyorlar.” ifadelerini kullandı.
Önümüzdeki zaman içerisinde Hastanemizdeki teşhis ve tedavi, öğrencinin eğitimi ile eşleştirilmiş olacak, bu da yeni bilgi üretilmesi, bilginin güncellenmesi demek
Sistemin Üniversite açısından öneminin altını çizen Rektör Ünal, sözlerine şunları ekledi:
“Yeni sistemin önemli bir yönü de hekimlerimizin, hastayla alakalı daha rahat değerlendirme yapması ve isabetli kararlar vermesi. Bu minvalde teşvik ve tedavideki bazı örneklerin tıp eğitiminde kullanılmasını arzu ediyoruz. Baştan itibaren bu eğitimde kullanılması gereken bir form olduğu düşünüldüğünde mutlaka o tipte eğitim verilmesi gerekiyor. Tıp Fakültesinin her kademesinde eğitim materyali olarak değişik şekillerde ortaya çıkarılan özel numuneler, özel tetkitler, özel ameliyatlar model olarak kullanılacak. Bu da eğitimin bütünlenmesine işaret ediyor, yani yeni gelişmeleri içeren, eğitimin güncellendiği bir süreci ifade ediyor. Bu anlamda önümüzdeki zaman içerisinde Hastanemizdeki teşhis ve tedavi, öğrencinin eğitimi ile eşleştirilmiş olacak, bu da yeni bilgi üretilmesi, bilginin güncellenmesi demek. Bahsettiğim bu sürecin bir aşaması daha var, bu da araştırma geliştirmenin (AR-GE) desteklenmesi ve mevcut verinin işlenebilmesini gerektiriyor. İşlenmeyen bir verinin bizim açımızdan çok fazla anlamı yok, çünkü o veri işlendiğinde daha kısa sürede isabetli sonuçlar elde etmek mümkün. Amacımız; kısa bir süre içerisinde ‘klinik araştırmaları’ adı altında öncelikli bir alan açmak ve daha sonra da bölge ile alakalı bir rapor oluşturmak.”
Tanıtım programı, protokol üyelerinin sistemi denemesiyle sona erdi.