“17 Kasım Dünya Prematüre Günü” dolayısıyla Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesinde etkinlik düzenlendi. Etkinlikte, OMÜ Tıp Fakültesi Çocuk Servisi, burada dünyaya gelen prematüre (vaktinden önce doğan) bebeklerin fotoğrafları ile süslenirken prematüre doğuma dikkat çekildi.
Prof. Dr. Canan Seren “Dünyada doğan her 10 bebekten, Türkiye’de ise doğan her 7 bebekten biri prematüre olarak dünyaya geliyor” OMÜ Tıp Fakültesi Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi Sorumlusu Prof. Dr. Canan Seren, etkinlik kapsamında açıklamalarda bulundu. Prematüre doğum nedenleri ile ilgili bilgiler veren Prof. Dr. Seren “Bugün 17 Kasım Dünya Prematüre Günü. Dünyada doğan her 10 bebekten, Türkiye’de ise doğan her 7 bebekten biri prematüre olarak dünyaya geliyor. Bazı bebekler, dünyaya gelmek için diğerlerinden daha aceleci davranıyor. Prematüre doğum olmasının nedeni; annenin yaşamış olduğu sağlık sorunları, bebeğin anne karnında büyümemesi ya da ikiz, üçüz gebeliklerde gebelik süresinin daha kısa olabilmesinden kaynaklanıyor.” diye konuştu.
“44 yatak kapasiteli birimimizde bebekleri sevgi ile büyütüyoruz” Prof. Dr. Seren, açıklamasının devamında “OMÜ Tıp Fakültesi olarak burada 44 yatak kapasiteli Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde çalışıyoruz. Kalabalık ve deneyimli bir ekibimiz var. Günün 24 saatinde hem doktor hem hemşirelerimiz hastalarımızın başında. Bizim burada çalışma sloganımız ‘Sevgi ile Büyütüyoruz’. Bebeklerimizin her biri birbirinden daha değerli. Prematüre bebekler hayata çok küçük başlıyorlar. Bin gramın altında yaşayan bebeklerimiz var. Üniversiteyi bitiren hastalarım oldu. Hayatta çok başarılı olabildiklerini biliyoruz. Bu nedenle işimizi büyük bir umut ve sevgiyle yapıyoruz.” sözlerine yer verdi.
Bazı bebekler uzun dönemde ciddi sorunlar yaşayabiliyor “17 Kasım Dünya Prematüre Günü tüm prematüre bebeklerimize, ailelerine ve onlara sevgiyle bakan doktor ve hemşirelerine kutlu olsun” sözleriyle günü anan Prof. Dr. Canan Seren, prematüre doğumların olumsuzluklarına dair ise şöyle konuştu: “Doğum, hem bebek hem aile hem de bu bebekleri yaşatmaya çalışanlar için zorlu bir süreç. Özellikle 1 buçuk kilonun altında doğan bebeklerimiz yaşam savaşını kazanmak için aylar boyu hastanede yatıyorlar. Onları bekleyen aileleri ise bir taraftan bu süreci kaygıyla geçirirken diğer yandan umut ve sabırla iyi haberler almayı bekliyorlar. Yaşayan bebeklerimizin bir kısmı çok sağlıklı iken diğerlerinde uzun dönemde görme, işitme ile ilgili sorunlar, öğrenme problemleri ve akciğer sorunları yaşanabiliyor. Bu nedenle kadın doğum uzmanlarımızdan her bebeğin -anne ve bebeğin sağlığı el verdiği sürece- en uzun süre anne karnında kalmasını sağlamalarını rica ediyoruz. Dileğimiz, her bebeğin normal gebelik süresini tamamlayarak doğması; erken doğanların yoğun bakım süreçlerini bilgili ve deneyimli merkezlerde geçirmesi ve sağlıklı günlerde yaşaması. “
“Öykü bebek 1 kilo 140 gram doğdu” OMÜ Tıp Fakültesi Yeni Doğan Yoğun Bakım Ünitesinde 1 kilo 140 gram olarak dünyaya gelen Öykü Yılmaz’ın annesi Kübra Yılmaz ise yaşadıkları süreci şu şekilde anlattı: “Öncelikle 17 Kasım Dünya Prematüre Günü kutlu olsun. Benim çocuğum Öykü Yılmaz, 32 haftalık ve 1 kilo 140 gram doğdu ve 50 gün kuvözde yattı. Anne sütü ihtiyacını karşılamak için sürekli geldik. Tabii, yaşayıp yaşayamayacağına dair korkularımız oldu. Şu an 1,5 yaşında ve 9 kilo. O süreç içerisinde gram gram kilo aldı.”